Ticari Uyuşmazlıklarda Dava Şartı Arabuluculuk
- Özlem Uzun Akdoğan
- 12 May
- 3 dakikada okunur
Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak arabuluculuk ihtiyari ve zorunlu olmak üzere yürütülmektedir. Mahkemelerin iş yükünü azaltmak, uyuşmazlıkların daha kısa sürede çözümlenmesini sağlamak amacıyla arabuluculuk, hukukumuzda ilk kez iş davaları bakımından uygulanmıştır.
Daha sonra 7155 sayılı Kanun ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen düzenleme sonucunda, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması zorunlu hale getirilmiştir.

Arabulucuya Başvurulmadan Dava Açılması Halinde Ne Olur?
Arabulucuya başvurulmadan doğrudan dava açılırsa, mahkeme dava şartı yokluğu nedeniyle davayı usulden reddeder. Dava şartı yokluğu sebebiyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 115. maddesi gereğince, mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder.
Ancak dava açıldıktan sonra, mahkemece verilen bir haftalık sürede arabuluculuğa başvurulması ve son tutanağın bu şekilde dosyaya sunulması halinde dava şartının sağlandığından bahsedilemez. Yargıtay kararları da bu yöndedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2020/1970 Esas, 2021/844 Karar, 04.02.2021 Tarih
"somut olayda, TTK’nın 7. maddesi kapsamında ticari krediye kefil olan davacıların rücu istemi, ticari dava niteliğinde olduğundan TTK’nın 5/A maddesi gereğince dava şartı arabuluculuk sistemine tabi olduğu, davacıların, dava açmadan önce arabuluculuğa başvurduğuna dair beyanda bulunmadığı gibi, istinaf dilekçesi ekinde sunulan arabuluculuk son tutanağından da davacıların işbu dava açıldıktan sonra 11.12.2019 tarihinde arabulucuya başvurduğunun anlaşıldığı, 6325 sayılı Yasa’nın 18/A-2 maddesine göre davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesinde yasaya aykırı yön bulunmadığı gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurularının HMK’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir."
Ticari Davalar Nelerdir?
Türk Ticaret Kanunun 4. maddesi gereğince, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari dava sayılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın ve ticari işletme ile ilgisine bakılmaksızın ticari dava sayılır.
Türk Ticaret Kanunu Madde 4
"a) Bu Kanunda,
b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,
c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,
d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,
e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,
f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,
öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır."
Nispi ticari davalarda ise, uyuşmazlık konusunun taraflardan her ikisinin ticari işletmesine ilişkin olması gerekmektedir.
Hangi Davalar Dava Şartı Arabuluculuk Kapsamındadır?
Zorunlu arabuluculuk, her ticari davada değil, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri ile kanunda sayılan ticari davalarda uygulanır.
Türk Ticaret Kanunu Madde 5/A
"Türk Ticaret Kanunu’nun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."
Arabuluculuk süreci ne zaman sonuçlanır?
Ticari davalarda uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için kanun tarafından daha uzun süre tanımlanmıştır. Arabuluculuk için başvuru yapıldıktan sonra, uyuşmazlığın çözümünde yetkili adliyedeki arabuluculuk bürolarından dosyaya bir arabulucu atanacaktır. Arabulucunun görevlendirildiği tarihten itibaren uyuşmazlığın çözümü için süre 6 haftadır. Bu süreye ek olarak 2 hafta daha eklenebilir.
Arabuluculuk süreci sonunda anlaşma sağlanamazsa ne olur?
Süreç sonunda anlaşma zorunlu değildir. Tarafların anlaşamaması halinde arabuluculuk dosyası anlaşmama şeklinde sonuçlandırılır. Son tutanak arabulucu tarafından düzenlenir. Bu son tutanak ile dava açılabilir.
Arabuluculuk sürecinde anlaşma sağlanırsa, bu anlaşma bağlayıcı mıdır?
Arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamaz.