top of page
ChatGPT Image Apr 23, 2025, 04_09_37 PM.png

Ticari İşlerde Faiz

  • Yazarın fotoğrafı: Özlem  Uzun Akdoğan
    Özlem Uzun Akdoğan
  • 13 Eki
  • 3 dakikada okunur

Faiz, bir borç ilişkisinde alacaklının parasını belirli bir süre boyunca kullanamamasından doğan zararının telafisi olan veya borçlunun gecikmeye düşmesinin yaptırımı olan ekonomik değer olarak hukuki açıdan tanımlanabilir.

Faiz, hem sözleşmeye dayalı olarak hem de kanuni düzenlemeler çerçevesinde doğabilir.


Ticari işler hususunda ise faiz, adi işlerden farklı olarak özel düzenlemelere tabidir.


Ticari işler, özel hukuk ilişkileri içinde ayrı bir kategori oluşturur ve bu nedenle bazı hukuki sonuçları, adi işlerden farklıdır. Özellikle faiz, zamanaşımı, ispat yükü ve temerrüt gibi konularda ticari işlere özgü hükümler uygulanır.


Hukuken hangi işlerin ticari iş sayıldığı ve yine hukuken ticari iş sayılan bu hallere ilişkin faizin hangi yasal düzenlemelerle çerçevelendiğine ilişkin kısa bilgiler içeren yazımızı okuyabilirsiniz.


Ticari işlerde Faiz

Ticari İşler Nelerdir?


En kısa ifadeyle bir işin ticari iş kapsamında sayılabilmesi için; taraflar tacir sıfatını haiz olmalı ve o iş tacirin ticari işletmesi ile ilgili olmalıdır diyebiliriz.


6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, ticari iş kapsamını belirleyen düzenlemeler içerir:


Madde 3 "Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir."


Madde 19 "Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır.

Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır."



Bir tacirin borcunun ticari olması asıldır. Bu husus tüzel kişi tacirler açısından doğrudan kabul edilir ve uygulanır.

Ancak tacirin gerçek kişi olduğu bir durumda; tacirin borcu olması ticari iş açısından yeterli bir kriter olarak görülmemiş ve gerçek kişi tacirin bu borcun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını muhatabına açıkça beyan etmiş olması halinde ticari iş kapsamı dışında kalacağı düzenlenmiştir.


Ticari İşlerde Faiz ve İlgili Mevzuat


Ticari işler ve ticari olmayan işlerle açısından faiz ile ilgili farklı düzenlemeler bulunmaktadır. Yazımızın konusunu oluşturan ticari işlerde faiz hususunda kanunen özel düzenlemeler bulunmaktadır.


6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun ilgili düzenlemeleri ışığında ticari işlerde faizi değerlendirebiliriz.


6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu


Madde 8 "Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir.

(2) Üç aydan aşağı olmamak üzere, faizin anaparaya eklenerek birlikte tekrar faiz yürütülmesi şartı, yalnız cari hesaplarla her iki taraf bakımından da ticari iş niteliğinde olan ödünç sözleşmelerinde geçerlidir. Şu şartla ki, bu fıkra, sözleşenleri tacir olmayanlara uygulanmaz.

(3) Tüketicinin korunmasına ilişkin hükümler saklıdır.

(4) Bu maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarına aykırı olarak işletilen faiz yok hükmündedir."


Madde 10 "Aksine sözleşme yoksa, ticari bir borcun faizi, vadenin bitiminden ve belli bir vade yoksa ihtar gününden itibaren işlemeye başlar."



6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu


Madde 88 "Faiz ödeme borcunda uygulanacak yıllık faiz oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.

Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde elli fazlasını aşamaz."


Madde 120 "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.

Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz.

Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur."




3095 Sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun


Madde 2 "Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.


Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur.


Temerrüt faizi miktarının sözleşmede kararlaştırılmamış olduğu hallerde, akdi faiz miktarı yukarıdaki fıkralarda öngörülen miktarın üstünde ise, temerrüt faizi, akdi faiz miktarından az olamaz."



6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ilgili maddelerinden görülmektedir ki; ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenebilir. Ancak ticari işlerdeki bu faiz oranı serbestisini, 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ilgili maddeleri ile birlikte değerlendirmek gerekir.


Her ne kadar doktrinde; Türk Ticaret Kanunu faiz serbestisi düzenlemesinin özel bir düzenleme olması nedeniyle öncelikli görülmesi gerektiği görüşü bulunsa da, faiz oranı serbestisinin Türk Borçlar Kanunu ile sınırlandırıldığını belirten görüşler de bulunmaktadır. Yargıtay kararlarına bakıldığında; ticari işlerde faiz konusunda sözleşme serbestisini kabul etmekle birlikte, bu serbestliğin sınırlarının hakkaniyet, dürüstlük kuralı ve kanuni oranlarla çizilmesi gerektiği görülmüştür.

bottom of page