top of page
ChatGPT Image Apr 23, 2025, 04_09_37 PM.png

Kısmi Dava

  • Yazarın fotoğrafı: Özlem  Uzun Akdoğan
    Özlem Uzun Akdoğan
  • 25 Haz
  • 5 dakikada okunur

Kısmi dava, alacağın yalnızca bir bölümünün talep edildiği dava türüdür. Alacağın bir kısmının talep edilmesi halinde kısmi dava açıldığından söz edilecektir.


Kısmi dava Hukuk Muhakemeleri Kanunun 109. maddesinde düzenlenmiştir.

"(1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.
(2) (Mülga: 1/4/2015-6644/4 md.)
(3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez."
ree
  1. Neden Kısmi Dava Açılır?

    Davacı tarafça kısmi dava açılmasının avantajları vardır. Alacağın bir kısmı için talepte bulunan Davacının öncelikle mahkemeye dava açarken yatıracağı harç ve yargılama giderleri azalacaktır. Alacağın tamamı bakımından yargılama giderlerine katlanmaktansa, Davacı tarafça yalnızca alacağın dava konusu edilen kısmı bakımından harç ödenecektir.


    Bir diğer husus davanın reddi halinde ödenecek karşı vekalet ücretidir. Alacağın tamamının dava konusu edilmesi halinde, reddedilen kısım üzerinden vekalet ücreti hesaplanacakken, kısmi dava açılması ve davanın reddi halinde karşı vekalet kısmi alacak üzerinden ödenecektir.


  2. Kısmi Davada Zamanaşımı

    Kısmi davada dikkat edilmesi gereken nokta zamanaşımı süreleridir. Zamanaşımı kısmi dava açıldığı takdirde yalnızca davaya konu edilen tutar üzerinden kesilecektir. Dolayısıyla dava konusu edilmeyen, alacağın kalan kısmıyla ilgili olarak zamanaşımı süreleri işlemeye devam edecektir. Kısmi dava açılırken zamanaşımı sürelerine dikkat edilmeli ve alacağın bir kısmı buna göre dava konusu edilmelidir.


  3. Kısmi Dava Açılamayan Haller

    Bir davanın kısmi dava olarak nitelendirilebilmesi için, alacağın tümünün aynı hukuki ilişkiden doğmuş olması ve bu alacağın şimdilik bir kısmının dava edilmesi gerekir.

    HMK'nın 109. maddesi uyarınca, kısmi dava yalnızca alacak konusunun bölünebilir olduğu durumlarda açılabilir. Para alacakları bölünebilir alacaklardır. Para alacaklarının bir kısmı bu sebeple dava konusu edilebilir. Ancak manevi tazminat davaları niteliği gereği kısmi alacak davasına konu edilmeyecektir. Gayrimenkule ilişkin açılacak tapu iptal davaları gibi bölünemez nitelikteki bir alacağın dava konusu edilmesi halinde kısmi dava açılamayacaktır.

    Kısmi dava açılabilmesinin bir diğer koşulu da dava konusu alacağın tamamının aynı hukuki ilişkiden doğmuş olmasıdır.


  4. Islah

    Kısmi dava açıldığı takdirde artık alacağın kalan kısmı için davanın ilerleyen aşamalarında alacağın tamamının talep edilmesi gerekecektir. Alacaklı Davacının kısmi dava açıldığı takdirde alacağının tamamını ileri sürmesi için ıslah yoluna başvurması gerekir. Islah, tahkikatın sona ermesine kadar yapılabilir.


  5. Yargıtay İçtihatları

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, 2018/16292 Esas,  2019/29 Karar, 07.01.2019 tarihli
"Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle; taraflar arasında öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, davanın belirsiz alacak davası türünde açılıp açılmadığı noktasında toplanmaktadır. 6100 sayılı Kanun ile birlikte belirsiz alacak davası açma imkanı tanınarak belirsiz alacaklar bakımından hak arama özgürlüğü genişletilmiş; bununla bağlantılı olarak da hukuki yarar bulunmadan kısmi dava açma imkanı sınırlandırılmakla birlikte tamamen kaldırılmamıştır. Zaman zaman 6100 sayılı Kanun ile birlikte kabul edilen belirsiz alacak davası ile kısmi davaya ilişkin yeni düzenlemedeki sınırın tam olarak tespit edilemediği, birinin diğeri yerine kullanıldığı görülmektedir. Oysa bu iki davanın amacı ve niteliği ayrıdır. Alacak, belirli veya belirlenebilir ise, belirsiz alacak davası açılamaz; ancak şartları varsa kısmi dava açılması mümkündür. Dava tarihi itibariyle Kanunun kısmi dava açma imkanını sınırlamakla birlikte tamamen ortadan kaldırmadığı da gözetildiğinde, belirli alacaklar için, belirsiz alacak davası açılamasa da, şartları oluştuğunda ve hukuki yarar bulunduğunda kısmi dava açılması mümkündür. Aksi halde, sadece ya belirsiz alacak davası açma veya belirli tam alacak davası açma şeklinde iki imkandan söz edilebilir ki, o zaman da kısmi davaya ilişkin 6100 sayılı Kanun'un 109. maddesindeki hükmün fiilen uygulanması söz konusu olamayacaktır. Çünkü, belirsiz alacak davasında zaten belirsiz alacak davasının sağladığı imkanlardan yararlanarak dava açılabilecek; şayet alacak belirli ise de, o zaman sadece tam eda davası açılabilecektir. Anılan maddeyle kısmi davaya ilişkin düzenleme yapıldığı düşünülerek ve Kanundaki sınırlamalara dikkat edilerek kısmi dava açılabilecektir. Yukarıda yapılan açıklamalar göz önüne alındığında, işbu dosyada, dava dilekçesinin içeriğinden davanın “kısmi dava” olarak açıldığı anlaşılmakla, davacı tarafın davanın belirsiz alacak olduğu yönündeki temyiz itirazının yerinde olmadığı anlaşıldığından, tarafların temyiz itirazlarının reddiyle, sonucu itibariyle doğru olan kararın bu ilave değişik gerekçe ile ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine, 07.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."

Hukuk Genel Kurulu  2014/439 Esas,  2016/207 Karar, 02.03.2016
"Kısmi davaya gelince; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 109. maddesi kısmî davayı düzenlemektedir. Maddenin dava tarihinde yürürlükte bulunan ve somut uyuşmazlığa uygulanması gereken 01.04.2015 tarih 6644 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile iptal edilmeden önceki hali:
“(1) Talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmı da dava yoluyla ileri sürülebilir.
(2) Talep konusunun miktarı, taraflar arasında tartışmasız veya açıkça belirli ise kısmi dava açılamaz.
(3) Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmiş olması hâli dışında, kısmi dava açılması, talep konusunun geri kalan kısmından feragat edildiği anlamına gelmez.” şeklindedir.
Maddenin birinci fıkrasında, kısmî dava kurumunun ne zaman işlerlik kazanabileceği hususu hüküm altına alınmıştır. Bu düzenleme çerçevesinde, talep konusu niteliği itibarıyla bölünebiliyor ise onun sadece bir kısmının dava yoluyla ileri sürülmesi mümkün olacaktır. Alacağın tamamı aynı hukukî ilişkiden doğup, şimdilik sadece bir kesimi dava ediliyorsa kısmî davadan söz etmek gerekecektir. Bu dava çeşidine müracaat edebilmek için, talebin konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olması gerekir.
Anılan maddenin dava tarihinde yürürlükte bulunan ancak 01.04.2015 tarih 6644 sayılı Kanun’un 4. maddesi ile yürürlükten kaldırılan ikinci fıkrasında talep konusunun miktarının taraflar arasında tartışmasız ve açıkça belirli olması durumunda kısmî davanın açılamayacağı hüküm altına alınmıştı. Bununla kısmî dava kurumunun amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmek istenmiş, yani sözü edilen hâlde davacının kısmî dava açmakta hukukî yararının bulunmadığı kabul edilmişti.
Maddenin üçüncü fıkrasında ise dava açılırken fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmamasına ilişkin bir kayda yer verilmemiş olmasının, dava dışı tutulan kesim bakımından feragat edilmesi anlamına gelmeyeceği hususu açıkça hüküm altına alınmış, bu konudaki suskunluğun ileride ek dava açma imkânını ortadan kaldırmayacağına işaret edilmiştir. Dava açılırken, talep konusunun kalan kısmından açıkça feragat edilmişse, bu durumda feragat nedeniyle alacak da zaten sona ermiş olacağından ek dava yoluyla ileri sürülmesi mümkün bir alacaktan söz edilemeyecektir.
Davacının aynı hukukî ilişkiden kaynaklanan alacağının veya hakkının tümünü değil, belirli bir kısmını talep ederek açtığı davaya kısmî dava denir. Kısmî dava niteliği itibariyle bölünebilir talepler için söz konusudur. Bölünebilir taleplerde, bu talebin bir bölümü dava edilip diğer kısmı dava dışında bırakılmaktadır.
Davacının aynı davalıdan farklı hukukî ilişkilere dayanarak birden fazla talebi varsa, bunlardan sadece birini veya birkaçını talep ederek açtığı dava kısmî dava değildir. Çünkü, davacı farklı ilişkilerden kaynaklanan alacaklarını tam olarak istemektedir.
Bir kimsenin kısmî bir dava açıp açmadığı ancak dava dilekçesinden, davacının talep sonucundan anlaşılır. Davacının davasını açıkça kısmî dava olarak nitelendirmesine gerek yoktur, alacağın yalnız bir kesiminin dava edildiğinin anlaşılması yeterlidir. Özellikle davacının “fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak” veya “şimdilik alacağın belirli bir miktarını dava ettiğini” belirterek açtığı davalar kısmî dava niteliğindedir.
Kısmî dava açılması halinde davaya konu edilmeyen kısmın ayrı bir davayla talep edilmesi veya aynı davada ıslah yoluyla dava konusuna dâhil edilmesi mümkündür.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu ile alacak miktarı belirsiz olduğu durumlarda davacıya dilerse belirsiz alacak davası, dilerse de kısmi dava açabilme imkânı getirilmiştir. Belirsiz alacak davası ile kısmi dava konusu, amacı ve sonuçları bakımından birbirinden tamamen farklı iki dava türüdür. Her iki davanın mahkemeden istenen hukuki korumaya göre eda davası olması ve ortak bazı özelliklerinin bulunması bu sonucu değiştirmemektedir. Belirsiz alacak davası açan davacı, kısmi davanın sonuçlarından yaralanamayacağı gibi kısmi dava açan davacı da belirsiz alacak davasının sonuçlarından yararlanamaz. Hâkim de kısmi dava olarak açılmış bir davayı belirsiz alacak davası olarak nitelendiremeyeceği gibi, belirsiz alacak davası olarak açılan davaya da kısmi dava olarak devam edemez."

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/2618 Esas , 2021/2642 Karar
"Kısmi dava olarak açılması gereken dava belirsiz alacak davası olarak açılırsa dava reddedilmez, davaya kısmi dava olarak devam edilir."
Dava, dilekçede belirsiz alacak davası olarak adlandırılmış ise de; alacağın miktar ve değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesi mümkün olduğundan HMK’nın 107. maddesine göre belirsiz alacak davası açılamayacağı, ancak belli bir miktar gösterilerek talepte bulunulduğundan davacının davasının HMK 109. maddesinde ifade edilen kısmi dava niteliğinde olduğu kabul edilmelidir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 02.03.2016 gün 2014/15 Karar 2014/439 Esas, 2016/207 Karar sayılı ilamları).

bottom of page