İş Davalarında Emsal Ücret Araştırması
- Özlem Uzun Akdoğan
- 25 Nis
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 4 May

Emsal Ücret Araştırması
İşveren tarafından sigorta piriminin düşük ödenmesi amacıyla iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin, gerçek ücretten düşük olduğu görülmektedir.
Bu halde işçilik alacaklarının tahsili talebiyle açılan davalarda işçinin aldığı gerçek ücretin tespitinin yapılması gerekmektedir.
İşçinin yaptığı iş, kıdemi, unvanı, işyeri ve emsal işçilere ödenen ücretler gibi hususlar ücretlerin tespitinde mahkemece dikkate alınacaktır.
Tanık beyanları, işçinin kıdemi, meslek unvanı ve yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı ve tüm deliller değerlendirilerek işçilik ücreti mahkemelerce belirlenmektedir.
İzah ettiğimiz sebeplerle, iş mahkemelerinde açılan davalarda, mahkemelerce emsal ücret araştırması talep edilmektedir.
HMK 26 maddesi taleple bağlılık ilkesi gereği, mahkemeler tarafların talepleri ile bağlı olduklarından re’sen emsal ücret araştırması yapamamaktadır.
Yargıtay Kararları
İşçinin ücretinin belirlenmesi için mahkemelerce taraflara süre verilerek hangi kurum ve kuruluşlardan emsal ücret araştırması yapılmasının talep edildiği sorulmaktadır.
İşte bu hallerde mahkemelerce işçilerin maaş ve alacaklarının belirlenmesi için meslek kuruluşları ve odalara emsal ücret araştırması için yazı yazılarak işçinin ücretinin tespiti yapılmaktadır.
Yargıtay kararları uyarınca işçilerin sendikalı olmadıkları hallerde sendika tarafından bildirilen ücretin emsal kabul edilmemesi gerektiğine ilişkin Yargıtay kararları bulunmaktadır.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/9077 Esas, 2021/15948 Karar, 30.11.2021 Tarih
“Somut olayda, dava dilekçesinde davacının davalı işverende aşçıbaşı olarak net 4.000,00 TL ücret ile çalıştığı, davalının Sosyal Güvenlik Kurumuna ücretini asgari ücret olarak bildirdiği, son dört aydır maaşının asgari ücret olan kısmını aldığını, geri kalan 2.200,00 TL’lik kısmını almadığı beyan edilmiştir. Davalı taraf ise davacının ücretinin imzalı ücret bordrolarında belirtilen tutar olduğunu savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince davacının son ücreti net 4.000,00 TL kabul edilerek buna göre davacının alacak talepleri hüküm altına alınmıştır. Davacı tanıklarından R.G davacının ne kadar maaş aldığını bilmediğini beyan ederken diğer davacı tanığı G.Ö davacının 4.000,00 TL ye yakın maaş aldığını belirtmiştir. Davalı tanıkları davacının ne kadar ücret aldığını bilmediklerini beyan etmişlerdir. İmzalı ücret bordrolarına göre davacının son ücreti net 1.458,31 TL’dir. Emsal ücret araştırmasında… aylık net 4.000,00 TL-7.000,00 TL arası ücret bildirmiş olup her ne kadar İlk Derece Mahkemesince bu emsal ücret yazısı da dikkate alınmış ise de davacı sendikalı olmadığından, sendika tarafından bildirilen ücretin değerlendirilmesi hatalıdır.”
Güncel Yargıtay kararları uyarınca, işçilik ücretlerinin tespiti için sendikalı işçiler için sendikalara, sendikalı olmayan işçiler içinse TÜİK, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları, ilgili meslek kuruluşları ve odalara yazı yazılarak emsal ücret araştırması yapılması gerektiğine hükmedilmiştir.
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022/2680 Esas, 2022/3849 Karar, 22.3.2022 Tarih
“Mahkemece salt tanık beyanlarıyla davacının ücretinin tespitinin mümkün olmadığı, davacının ücrete ilişkin iddialarını ispat edemediği gerekçesiyle davacının ücreti, bordroda belirtilen ücret olarak kabul edilmiş ise de davalı tanığının da davacı ve davacı tanıkları gibi ücretlerin elden ödendiğini beyan etmesi, davacının yaptığı iş, kıdemi, meslek unvanı birlikte değerlendirildiğinde davacının ücretinin bordroda kayıtlı ücret olarak kabul edilmesinin hatalı olduğu anlaşılmıştır.
Olayda, davacının işyerinde çalıştığı tarihler, meslek unvanı ve fiilen yaptığı iş bildirilerek sendikalarla, ilgili işçi ve işveren kuruluşlarından emsal ücretin ne olabileceği araştırılmalı, ayrıca Türkiye İstatistik Kurumunun resmi internet sitesindeki "kazanç bilgisi sorgulama" kısmından da faydalanılabileceği göz önüne alınarak emsal ücret araştırması yapılarak elde edilen veriler, tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonuca gidilmelidir.
Açıklanan nedenlerle, eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup, kararın bozulması gerekmiştir.”
Sonuç