Muris Muvazaası Nedenli Tapu İptal ve Tescil Davaları
- Özlem Uzun Akdoğan
- 8 Ara
- 3 dakikada okunur
Türk hukukunda önemli bir uyuşmazlık alanı olan muris muvazaası, miras bırakanın gerçekteki iradesini gizleyerek mirasçılarından mal kaçırma amacıyla yaptığı işlemleri konu almaktadır. En genel ifadeyle muris muvazaası, halk arasında yaygın olarak kullanılan "mirastan mal kaçırma" lafzının hukuki mahiyetteki karşılığıdır.
Miras bırakanın, mirasçılarından mal kaçırma amacıyla yaptığı görünürdeki işlemler, özellikle taşınmaz satışları, çoğu zaman gerçekte bağış iradesi taşıdığı için muvazaalı kabul edilmektedir. Bu nedenle muris muvazaası, hem Türk Borçlar Kanunu’nun muvazaaya ilişkin hükümleri hem de Türk Medeni Kanunu’nun miras hukuku ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmesi gereken karma nitelikli bir hukuki sorundur. Tapu iptali ve tescil davaları, muris muvazaası durumunda mirasçıların miras hakkını korumak için başvurabileceği hukuki yollardandır.

Yargıtay Kararları Işığında Muris Muvazaası Kavramı
01.04.1974 gün ve 1/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, muris muvazaası konusunda Türk hukukunun temel dayanağıdır. 1974 tarihli bu karar; muris muvazaasının unsurlarını, ispat ölçütlerini ve mirasçıların dava hakkını belirleyen temel dayanak olarak bugün de uygulanmaya devam etmektedir.
Miras bırakan, gerçek iradesini gizleyerek bir hukuki işlem yapmış ve bu işlemle mirasçılarının miras hakkını devre dışı bırakmayı hedeflemişse, yapılan işlem dışarıya karşı geçerli görünse bile hukuken korunmaz. Bu durumda mirasçılar, tapu kaydının iptalini ve mirasın gerçek duruma uygun şekilde düzeltilmesini talep edebilirler.
Uzun yıllardır muris muvazaası davalarında istikrarlı bir uygulama mevcuttur.
En sade şekilde özetlemek gerekirse;
Miras bırakanın yaptığı görünürdeki satış işlemi gerçekte bağış niteliği taşıyorsa ve mirasçılardan mal kaçırma amacı varsa bu işlem hukuken geçersizdir.
Mirasçılar, saklı pay sahibi olsun veya olmasın, tapu iptali ve tescil davası açabilirler.
Muvazaanın ispatında her türlü delil kullanılabilir; tanık beyanları, tarafların ekonomik durumu, satış bedelinin rayiç değerle uyumsuzluğu gibi olgular önem taşır.
Yargıtay’ın özetle ifade ettiğimiz bu yaklaşımı, muris muvazaası davalarının temel dayanağı haline gelmiş olup uygulamada hakimler tarafından geniş şekilde benimsenmektedir.
Muris Muvazaasının Unsurları
Bir işlemin muris muvazaası sayılabilmesi için uygulamada üç temel unsur aranır:
Görünürde bir işlem yapılmış olması ( Örneğin tapuda satış gösterilmesi )
Tarafların gerçek iradesinin farklı olması ( Gerçekte satış değil bağışlama kastı bulunması )
Mirasçılardan mal kaçırma amacı ( Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre bu unsur muris muvazaasının en ayırt edici özelliğidir )
Tapu İptal ve Tescil Davasının Hukuki Niteliği
Tapu iptali ve tescili davası, tapu sicilinde hukuka aykırı olarak oluşturulmuş bir kaydın ortadan kaldırılması ve gerçek hak sahibinin adına tescilinin sağlanması amacıyla açılır. Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davası, hem bir muvazaa davası hem de tapu sicilinin düzeltilmesi davası niteliği taşır. Davanın amacı, muvazaalı işlemle devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve miras payı oranında davacı adına tescilidir.
Türk Medeni Kanunu’nun miras hukukuna ilişkin hükümleri ile 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun muvazaa hükümlerine dayanır. Ayrıca tapu sicilinin düzeltilmesine ilişkin Türk Medeni Kanunu m. 1025 de davanın hukuki temelini destekler.
Bu davada amaç, muvazaalı işlemle üçüncü kişiye devredilen taşınmazın tapu kaydının iptali ve miras payı oranında davacı adına tescilidir.
Tapu İptali ve Tescil Davasında Yetkili ve Görevli Mahkemeler
Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davasında görevli mahkemeler Asliye Hukuk Mahkemeleridir.
Yetkili mahkemeler ise tapu iptali ve tescilinin talep edildiği taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.
Tapu İptali ve Tescil Davasının Tarafları
Muris muvazaasından kaynaklı tapu iptali ve tescili davasında davacı taraf, saklı paylı olup olmaması fark etmeksizin mirasçılardır. Davalı taraf ise tapu iptali ve tescilinin talep edildiği ilgili taşınmazın devredildiği kişi veya kişilerdir.
Tapu İptali ve Tescil Davasında İspat Yükü ve Deliller
Muris muvazaasına dayalı bu davalarda ispat yükü davacıdadır. Ancak Yargıtay, muris muvazaasının çoğu zaman gizli yürütülen bir süreç olduğunu kabul ederek ispat konusunda geniş bir delil serbestisi tanır.
Uygulamada en çok dikkate alınan deliller:
Satış bedelinin rayiç değerle uyumsuzluğu
Miras bırakanın ekonomik durumu
Taraflar arasındaki aile ilişkileri
Tanık beyanları
Miras bırakanın yaşı, sağlık durumu
Devirden sonra taşınmazı fiilen kimin kullandığı
Bu deliller birlikte değerlendirilerek murisin gerçek iradesi ortaya konulmaya çalışılır.
Tapu İptali ve Tescil Davasında Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Süre
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davalarında zamanaşımı veya hak düşürücü süre yoktur. Bu yönüyle muris muvazaası davaları, diğer miras davalarından ayrılır. Ancak iyiniyetli üçüncü kişilerin korunması ilkesi, davanın fiilen sınırlarını belirleyebilir.
Muris Muvazaasına Dayalı Tapu İptali ve Tescil Davasında Tenkis Talebi
Muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescili davasının terditli dava olarak tenkis talepli açılması hukuken mümkündür.
Ancak muris muvazaasına dayalı tapu iptali ve tescil davası ile tenkis talepli dava arasında bazı farklar bulunmaktadır. Tenkis talebindeki hukuki dayanak saklı payın korunmasıdır. Yani tenkis talebinde bulunan Davacı tarafın saklı paylı mirasçı olması şartı bulunmaktadır. Ayrıca tapu iptali ve tescil davasında bulunmayan zamanaşımı veya hak düşürücü süre tenkis talebi hususunda bulunmaktadır. Saklı payın zedelendiği öğrenildikten sonra 1 yıl içinde, her halükarda muris ölümü veya vasiyetname açıldıktan sonra 10 yıl içinde tenkis talepli dava açılmalıdır.
Sonuç
Muris muvazaası, miras bırakanın gerçek iradesini gizleyerek mirasçılarından mal kaçırma amacıyla yaptığı işlemleri konu alan bir muvazaa türüdür. Tapu iptal ve tescil davası, mirasçıların miras hakkını korumak için başvurabileceği en etkili hukuki yoldur. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları, muris muvazaasına dayalı bu davaların çözümünde belirleyici rol oynamaktadır. Hukuki açıdan hak kaybına uğramamak adına sürecin avukat ile yürütülmesini tavsiye ederiz.




